Başarılı Stratejik Risk Yönetimi İçin Etkili Yöntemler
Şirketler, faaliyetlerini sürdürebilmek ve büyüyebilmek için farklı risk türleriyle karşı karşıya kalırlar. Bu riskler dört ana kategoriye ayrılabilir: (i) Doğal riskler – yangın, sel, deprem gibi doğal afetler, (ii) Finansal riskler – döviz kuru, faiz oranları, kredi riski gibi finansal unsurlar, (iii) Operasyonel riskler – tedarik zinciri kesintileri, teknoloji altyapı sorunları, yolsuzluk gibi, (iv) Stratejik riskler – projelerin başarısızlığı, müşteri kaybı, rakiplerin stratejileri, itibar yönetimi, iş modelinin modası geçmesi veya sektörün dönüşümü gibi.
Riskleri etkili bir şekilde yönetebilmek için öncelikle risklerin doğru tanımlanması, olası etkilerinin değerlendirilmesi ve alınacak önlemlerle bu risklerin minimize edilmesi önemlidir. Bu risklerin bazıları sigortalanarak transfer edilebilirken, özellikle stratejik riskler çoğu zaman devredilemez. Bu nedenle, şirketlerin stratejik riskleri titizlikle yönetmesi hayati önem taşır.
Örneğin, şirketin geleceği için kritik bir proje yürütülürken, projenin başarı olasılığı gerçekçi bir şekilde değerlendirilmelidir. Genellikle, yeni projelerin başlangıç aşamasında yaratılan heyecan nedeniyle riskler göz ardı edilebilir veya küçümsenebilir. Ancak, bu tür aşırı iyimserlik, risklerin yönetimini zorlaştırabilir ve tedbir alınması gerektiğinde ihmale yol açabilir. Bu yüzden stratejik risklerin yönetimindeki ilk adım, verilere dayalı objektif bir değerlendirme yaparak risklerin doğru bir şekilde tespit edilmesidir.
Bir projedeki adımların başarı olasılığı hesaplanırken her adımın ne kadar kritik olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin, beş aşamadan oluşan bir projede her aşamanın başarı olasılığı %90 olsa bile, projenin genel başarı olasılığı %60’ın altına düşebilir. Bu nedenle her aşamada başarı şansını artıracak tedbirler almak, projenin istenen düzeyde tamamlanmasını sağlar.
Proje yöneticisinin kaynakları nasıl verimli kullanacağını bilmesi, projeyi zamanında ve rakiplerden önce tamamlamada kilit rol oynar. Hız, projelerin başarısında önemli bir faktördür ve takım üyeleri arasında güvene dayalı, etkin bir iletişim bu hızı destekler.
Belirsizliklerin yüksek olduğu projelerde, alternatif çözümler geliştirerek riskleri azaltmak mümkündür. Aynı anda birden fazla seçeneğe yatırım yapmak maliyetleri artırabilir, ancak stratejik projelerde bu yaklaşım, rekabette geride kalma riskini azaltabilir.
Bunun yanı sıra, taşeron kullanımı odaklanmayı artırırken finansal riskleri de paylaşmaya yardımcı olabilir. Riskli projelerde iş ortaklıklarına gitmek, en yaygın risk yönetimi stratejilerinden biridir.
Stratejik projelerde mükemmeli beklemeden, prototipleri müşteri geri bildirimlerine sunmak, hataları erken aşamada tespit etmeye ve proje maliyetlerini azaltmaya yardımcı olur. Zor beğenen müşterilerden alınan geri bildirimler, nihai ürüne ulaşmadan önce projeyi doğru yola sokma şansı tanır.