Veri merkezleri, şirketlerin ve kurumların bilgi sistemlerine artan bağımlılığı ile birlikte, günümüzde vazgeçilmez bir hale gelmiştir. Kurumsal bilgi sistemlerinin yanı sıra, günlük yaşamda kullandığımız teknolojik aletlerin bile arızalanması, hayatımızı olumsuz etkileyebilmektedir. Şirketler artık finansal işlemlerini, tedarikçi ve müşteri ilişkilerini çoğunlukla bilgi sistemleri üzerinden yürütmektedir.

Ancak, bu sistemlerin maliyetleri ve güvenlik riskleri yeterince değerlendiriliyor mu? Şirketlerin finansal güvenlikleri için kullandıkları kasaların korunması, üst düzey yöneticilerin denetiminde yapılırken, bilgi sistemlerinin güvenliği de yalnızca teknoloji uzmanlarına mı bırakılmalıdır? Bilgilerin, bir şirketin en önemli varlığı olduğu düşünülürse, bu bilgilerin güvenliği, kullanılabilirliği ve maliyeti, sadece IT departmanlarının değil, aynı zamanda üst yönetimin de öncelikli gündem maddesi olmalıdır.

Günümüzde kurumlar, maliyet ve yönetimsel kontrol sağlamak amacıyla veri merkezlerinden yararlanmaktadır. Veri merkezleri, farklı özelliklerine göre çeşitli sınıflara ayrılmaktadır. Birinci basamak veri merkezleri, verilerin ofis ortamından daha güvenli bir şekilde yönetilmesine olanak tanırken, enerji hatlarındaki değişikliklerden ve kesintilerden korunmak için gerekli önlemleri alır. İkinci basamak veri merkezleri, yedek güç ve soğutma üniteleri bulundurur ve genellikle uzun vadeli kullanım maliyetleri için tercih edilir.

Üçüncü basamak veri merkezleri, sistemlerin çalışma halinde olduğu sürede bakım yapabilme yeteneğine sahiptir. Dördüncü basamak veri merkezleri, sistemlerin herhangi bir parçasının arızalanması durumunda otomatik olarak alternatif çalışma yollarını sunan bir altyapıya sahiptir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler genellikle birinci veya ikinci basamak veri merkezleri ile yetinirken; bankalar ve 7/24 işlem yapma gereksinimi duyan büyük kuruluşlar, üçüncü veya dördüncü basamak veri merkezlerini tercih etmektedir.

Veri merkezlerinin maliyetlerini değerlendirirken, yalnızca bilgi sistemlerinin değil, aynı zamanda gerekli yatırım, işletme ve enerji maliyetlerinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Enerji maliyetleri, işletmenin giderleri üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Maximum güç, yatırımların boyutunu belirlerken, enerji tüketimi ise işletme masraflarını etkileyen önemli bir faktördür.

Son olarak, veri merkezleri sadece yatırım gereksinimleri ile değil; aynı zamanda güvenlik, personel politikaları ve düzenli denetim gibi operasyonel boyutlarla da değerlendirilmelidir. Kullanıcıların bilgi güvenilirliğini sağlamaları, kapsamlı bir değerlendirme ve her iki alanda yapılacak yatırımlarla mümkün olacaktır.