Günümüz rekabetçi iş ortamında, şirketlerin maliyetleri etkili bir şekilde yönetme çabaları giderek önem kazanmaktadır. Çoğu zaman bu çabalar, üretim maliyetlerine yoğunlaşırken, genel giderlerin yönetimi kıyaslama ve ayrıştırma zorlukları nedeniyle ihmal edilmektedir. Ancak, genel giderler de bir işletmenin rekabet gücünü artırmak için hayati bir rol oynayabilir.

Genel Giderlerin Sınıflandırılması ve Yönetimi

Genel giderleri etkin yönetmek için öncelikle bunları doğru bir şekilde sınıflandırmak ve sadece giderleri değil, aynı zamanda getirilerini de ölçmek önemlidir. Giderlerin değerlendirilmesi, yarattıkları değer ve bu değerin sağlanmasındaki verimlilikle ölçülmelidir. Örneğin, bir şirket ar-ge faaliyetlerini yalnızca bir yıllık bütçe perspektifinden değerlendirirse, gelecekteki önemli fırsatları göz ardı edebilir.

Yönetimin ilk adımlarından biri, doldurulmamış pozisyonlar için işe alımların durdurulmasıdır. Ancak, bir pozisyonun henüz doldurulmamış olması, o pozisyonun gereksiz olduğu anlamına gelmeyebilir. Detaylı bir değerlendirme yapmadan tüm açık pozisyonların doldurulmasının dondurulması, şirketin bazı alanlarda zayıf kalmasına yol açabilir.

Orta ve Uzun Vadeli Potansiyel

Genel giderlere yalnızca azaltılması gereken bir gider türü olarak bakmak yerine, bu giderlerin orta ve uzun vadeli potansiyel getirileri olabileceğini unutmamak önemlidir. Şirket içi iletişimi ve problem çözme yetkinliklerini artıracak bir eğitimden tasarruf etmeye çalışmak, aslında etkin bir kesinti olmayabilir.

Genel Giderlerin Sınıflandırılması

Genel giderler, aşağıdaki dört temel alanda sınıflandırılabilir:

1. Temel Hizmetler: Muhasebe ve yönetim raporlaması gibi hizmetler.
2. Verimlilik Artırıcı Hizmetler: Servis hızını artıran hizmetler.
3. Risk Yönetimi Hizmetleri: İç denetim, sağlık ve çevre denetimleri gibi hizmetler.
4. Stratejik Geliştirme Hizmetleri: İş geliştirme gibi şirketin esnekliğini artıran hizmetler.

Bu hizmetlerin sürekliliği ve gerektirdiği yetkinlikler değerlendirilerek, hangi hizmetlerin dışarıdan temin edileceğine dair kararlar verilmelidir. Örneğin, sık sık hukuki sorunlarla karşılaşan bir şirket için iç bir hukuk departmanı oluşturmak uygunken, bu tür durumlarla nadiren karşılaşan bir şirketin bu hizmeti dışarıdan alması daha mantıklıdır.

Karar Verme Süreci

Genel giderlerle ilgili kararlar verilmeden önce, hangi faaliyetlerin bu kategoride değerlendirilmesi gerektiği üzerinde uzlaşma sağlanmalıdır. Her bir aktivite için maliyetler ve performans metrikleri belirlenmeli, dışarıdan alınması gereken hizmetlerin faydaları değerlendirilmelidir.

Uzmanlık gerektiren durumlarda danışmanlık hizmeti almak, maliyetleri kontrol etme ve verimliliği artırma açısından etkili bir çözüm olabilir. Dünyanın önde gelen şirketleri, uzmanlık gerektiren birçok hizmet için dışarıdan destek alarak maliyetlerini kontrol etmekte ve iş sonuçlarını iyileştirmektedir.

Sonuç Olarak

Genel giderler, yalnızca girdi odaklı değil, aynı zamanda sonuç odaklı bir şekilde yönetilmelidir. Bu yaklaşım, şirketlerin rekabet güçlerini artırmalarına yardımcı olacaktır.