2024 yılında küresel ekonomideki belirsizlikler artmaya devam ederken, birçok yönetici kriz yönetimi konusunda daha hazırlıklı hale gelmiştir. Özellikle Türkiye'deki yöneticiler, son yıllarda yaşadıkları ekonomik dalgalanmalar sayesinde bu konuda ciddi deneyim kazandılar. Daha önceki küresel krizlerde Türk yöneticiler, uluslararası şirketler tarafından kriz tecrübeleri nedeniyle tercih edilmiştir. Ancak krizi yalnızca bir tehdit olarak görmek yerine, stratejik fırsatlar yaratmak amacıyla değerlendirmek de oldukça önemlidir.

Hazırlıklı olan şirketler krizden fırsatlar çıkarabilir. Örneğin, kriz dönemlerinde nakit akışını iyi yöneten şirketler, daha ekonomik fiyatlarla şirket satın almaları gerçekleştirebilirler. Bu nedenle, krizden önce potansiyel satın alma hedeflerini belirlemek stratejik bir avantaj sağlar. Ayrıca, kriz dönemlerinde pazarlama faaliyetlerine yatırım yapan firmalar, sektördeki rakiplerinden daha öne çıkma şansını yakalayabilir. Reklam maliyetleri düşerken, marka bilinirliğini artırmak bu süreçte oldukça etkili olabilir.

Bir diğer önemli konu da kriz dönemlerinde insan kaynaklarını doğru yönetebilmektir. Çalışan sayısını azaltmak yerine, yetkinlik geliştirme ve eğitim faaliyetlerine odaklanmak şirketin uzun vadede başarılı olmasını sağlar. Yavaşlayan iş temposu, çalışanların yeteneklerini geliştirmek için en ideal zaman dilimidir.

Kriz süresince yapılan altyapı ve teknolojik yatırımlar, şirketlerin gelecekteki büyüme dönemlerinde daha sağlam bir temel üzerine ilerlemelerini sağlar. Örneğin, bilgi teknolojisi altyapısına yapılan yatırımlar hem şirket içindeki yetkinlikleri artırabilir hem de kriz döneminde maliyet avantajı sunabilir.

Son olarak, kriz dönemlerinde yenilikçilik ve Ar-Ge yatırımlarına devam eden şirketler, rakiplerine kıyasla uzun vadede rekabet avantajı elde edebilirler. Krizin sunduğu fırsatları doğru değerlendiren şirketler, normal koşullarda ulaşamayacakları fırsatları yakalayabilirler. Ancak bu stratejilerin başarısı, sağlam bir planlama ve disiplin gerektirir.