Özel yatırım fonları, ABD kaynaklı kredi krizine rağmen şirket alımlarında önemli bir oyuncu olmaya devam etmektedir. Bugün özel yatırım fonlarının şirket satın alımlarında kullanmak üzere bağlanmamış kaynakları 300 milyar doları aşmış durumda. Bu durum, özel yatırım fonlarına yapılan yatırımlardan beklenen yüksek getirilerin de etkisiyle, bu fonların iyi getiri sağlayacak projelere yönlendirilme ihtiyacını artırmaktadır.

Araştırmalar, özel yatırım fonlarının yatırımlarında farklı risk profillerine sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bu fonlar, satın aldıkları şirketlerin kredi kapasitesini maksimum düzeyde kullandıkları için, bu şirketlerin kredi riskleri de artmaktadır. Ayrıca, genellikle halka kapalı olan şirketlere yatırım yapmaları, likidite riskini artırmaktadır. Ancak, özel yatırım fonları, nakit akışlarındaki değişkenliğin düşük olduğu şirketleri tercih ettikleri için, bu riskleri dengelemeyi başarmaktadır.

Özel yatırım fonları, sadece doğru yatırım kararları almakla kalmayıp, yatırım yaptıkları şirketlerin performanslarını geliştirmeye de odaklanmaktadır. Başarılı fonlar, ortalama performans gösterenlerin iki katı daha iyi getiri sağlamaktadır. Peki, bu başarının arkasındaki temel nedenler nelerdir?

İlk olarak, bu fonlar bir şirkete yatırım yapmadan önce, o şirketin potansiyelini derinlemesine analiz etmektedir. Ayrıca, bu potansiyele ulaşma konusunda net bir plan geliştirmeye de özen göstermektedir. Bu zihinsel hazırlık süreci, uygulamadaki başarı oranını artırmaktadır.

İkincisi, özel yatırım fonları, sektör bilgisine sahip yöneticileri ortak veya danışman olarak görevlendirir ve bu kişilere şirketin gelişiminden pay verir. Bu deneyimli yöneticiler, güçlü ilişki ağları sayesinde şirketin gelişimini hızlandırmakta ve sektörel fırsatları daha iyi değerlendirme imkanı sunmaktadır.

Üçüncü olarak, özel yatırım fonları belirli sektörlere yoğunlaşarak, farklı coğrafi pazarlarda kıyaslama yapma fırsatı yakalamakta ve sektörel deneyimlerini satın aldıkları şirketlere aktarmaktadır. Bu durum, şirketlerin stratejik kararlarını daha etkin bir şekilde almalarına yardımcı olmaktadır.

Son olarak, birçok şirketin yönetiminde yer alan özel yatırım fonları, doğru danışmanları ve yöneticileri bulup, satın aldıkları şirketlerin değişim yönetimini hızlandırmaktadır. Bu, operasyonel gelişimi desteklemekte ve şirketlerin rekabet gücünü artırmaktadır.

Bu nedenle, özel yatırım fonlarının nasıl değer yarattığını ve şirketlerin değer yaratma süreçlerini nasıl hızlandırdığını anlamak, aile şirketleri sahiplerinin ve üst düzey yöneticilerin kendi organizasyonlarını geliştirmelerine yardımcı olacaktır.