Şirket Birleşmelerinde Dikkat Edilmesi Gereken İnceleme Süreci ve Stratejiler

Son yıllarda ülkemizde şirket birleşmeleri büyük bir hız kazanmış durumda. Dünyaca ünlü yatırım bankaları, bu alanda Türkiye'de aktif olarak hizmet vermeye başlamış ve şirket evliliklerine önemli katkılarda bulunuyorlar. Şirket birleşmeleri, işletmelerin en hızlı büyüme ve genişleme araçlarından biri olarak öne çıkıyor. Bu nedenle, başarılı şirket birleşmeleri gerçekleştirmek, üst düzey yöneticiler için büyük bir başarı göstergesi olarak kabul ediliyor.

Bu birleşmelerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için öncelikle hedef şirketin belirlenmesi, birleşme sürecine yönelik temel şartların tespit edilmesi ve sonrasında detaylı bir inceleme sürecinin (due diligence) başlatılması gerekiyor. Ancak, özellikle hedef belirlendikten ve temel parametreler belirlendikten sonra, inceleme aşamasında birleşmeden vazgeçmek oldukça zor olabiliyor. Oysa ki, bu aşama, birleşmeden beklenen faydaların gerçekleşeceğini güvence altına almak ve birleşmeden sonraki stratejileri şekillendirmek açısından hayati önem taşıyor.

Birleşme sürecinde hedef şirketin değerinin gerçekçi olup olmadığını anlamak için belirli hususlara dikkat edilmesi gerekiyor: (a) satın almanın ana gerekçeleri geçerli mi, (b) şirketin iş sonuçları ve performansı sürdürülebilir mi, (c) birleşmeden beklenen sinerjiler gerçekçi mi?

Satın almanın ardındaki nedenler genellikle şu başlıklar altında toplanabilir: (i) yeni müşteri kitlelerine ulaşmak, (ii) rekabet avantajı elde etmek, (iii) maliyet avantajı sağlamak ve (iv) yeni yetenekler kazanmak. Bu nedenle inceleme sürecinde, müşteri kârlılıkları ve sürdürülebilirliği, büyüme fırsatları, fiyatlandırma stratejileri gibi konular ayrıntılı olarak değerlendirilmelidir. Aynı zamanda, hedef şirketin rekabet durumu, pazar trendleri ve potansiyel değişimlerin de incelenmesi gerekir. Şirketin maliyet yapısı ve bu yapının sürdürülebilirliği de inceleme aşamasında üzerinde durulması gereken önemli unsurlar arasındadır.

Bir şirket satın alırken, yalnızca fiziksel varlıkları ve bilançoyu değil, entelektüel sermaye ve insan kaynağını da devraldığınızı anlamak önemlidir. Bu nedenle inceleme süreci, insan kaynakları, bilgi birikimi ve şirketin sistemlerini de kapsamalıdır. Bu detaylı incelemeler, potansiyel riskleri önceden fark etmenin yanı sıra, gizli fırsatları da ortaya çıkarabilir.

Sürdürülebilirlik konusunda özellikle dikkat edilmesi gereken bazı temel noktalar bulunuyor. Örneğin: (i) Satışlarda yaşanan ani artışlar sürdürülebilir bir büyümenin göstergesi olmayabilir; (ii) Organizasyon içindeki maliyetlerin geçici olarak düşük görünmesi yanıltıcı olabilir; (iii) Son dönem yatırımların ertelenmesi, şirketin uzun vadede sürdürülebilirliği açısından risk oluşturabilir; (iv) Müşterilere verilen aşırı garantiler, kısa vadede satışları artırsa da uzun vadede kârlılığı olumsuz etkileyebilir.

Şirket satın alımları sırasında, birleşmeden beklenen sinerjiler genellikle satın alma fiyatına yansıtılır. Ancak, bu sinerjiler her zaman beklenildiği gibi gerçekleşmeyebilir ve bazıları zaman ve yatırım gerektirebilir. Sinerjilerin kategorize edilmesi, bu aşamada büyük fayda sağlar. Örneğin, iki şirketin aynı anda gerçekleştirdiği bazı işlevlerin birleştirilmesi daha hızlı sonuçlar verebilirken, ürün ve hizmetlerin satış kanallarına entegre edilmesi daha uzun vadeli bir süreç gerektirebilir.

Sonuç olarak, şirket satın almaları hızlı büyüme ve rekabet avantajı elde etmek için güçlü bir strateji olsa da, detaylı inceleme ve gerçekçi bir değerlendirme yapmayanlar için bu süreç istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden, hedef şirketin kapsamlı bir şekilde analiz edilmesi ve inceleme sürecinde ortaya çıkabilecek olumsuzlukların iyi yönetilmesi, başarılı bir birleşme için vazgeçilmezdir.

Finis

Finis yazılım , erp ve crm sistemleri üzerine hizmet veren bir yazılım şirketidir. Bulut tabanlı yazılımlar geliştirmektedir.