“Strateji oluştururken önemli olan, uzaklarda olabilecekleri yakından görebilmek, yakınlardakilere ise uzaktan bakabilmektir.”
Miyamoto Musashi

Kurumların net stratejik hedeflerle yönetilmesi, başarı şanslarını artıran önemli bir faktördür. Ancak hedeflerin varlığı tek başına yeterli değildir; aynı zamanda bu hedeflerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi gerekmektedir. Uygulama etkinliği, hedeflerin geniş bir kitle tarafından benimsenmesine ve değişen koşullara uyum sağlama becerisine dayanır. Stratejik planlamanın en büyük faydası, ortaya koyulan planın içeriği kadar, karar vericilerin düşünsel hazırlığına katkı sağlaması ve benimsenen kararlara ulaşma hızını artıran stratejik bir dil birliğinin oluşturulmasıdır.

Geleceğin ve mevcut ya da potansiyel rakiplerin davranışlarındaki belirsizlik, stratejik planlamayı zorlaştırır. Bu nedenle birçok kurum, statik bir stratejik plan yerine stratejik düşünceyi “senaryo analizleri” biçiminde geliştirmeyi tercih etmektedir. İlk kez II. Dünya Savaşı sonrası Amerikan düşünce merkezi RAND Corporation’da senaryo analizlerinin kullanıldığı bilinmektedir.

Senaryolar, stratejik planlamada yaratıcılığı teşvik eder. Kurum içindeki stratejik planlama ekipleri genellikle benzer zihinsel modellere sahiptir. Genellikle strateji üretme sürecine dahil olabilmek için kurumda uzun bir süre çalışmış olma beklenir. Ancak, uzun süre aynı ortamda bulunanların benzer deneyim birikimi, aralarındaki düşünsel farklılıkları azaltır. Bu nedenle bazı kurumlar, strateji geliştirme sürecine dışarıdan veya kuruma yeni katılan farklı deneyimlere sahip bireyleri dahil ederler. Senaryo analizi, kişisel düşünce farklılıklarının ve geleceğe dair belirsizliklerin modellenmesini sağlayarak yaratıcılığı artırır.

Senaryo analizi, benimsenen stratejilerin farklı gelecek senaryolarına karşı esneklik ve dayanıklılıklarını da test eder. Böylece stratejilerin kırılma noktalarına ilişkin göstergelerin belirlenmesi ve takip edilmesi kolaylaşır. Ayrıca, belirlenen stratejilere dair risklerin azaltılması amacıyla kaynak planlamasına da olanak tanır.

Senaryo analizi, alternatif planların ana plana yakın düzeyde hazırlanmasına yardımcı olur. Bu sayede, kurumun değişen koşullara adaptasyon hızı artar. Geleceğin belirsizliğine karşı hazırlık yapmak için atılacak adımların belirlenmesi, stratejik düşüncenin zenginliğini artırır.

Senaryo analizi, kurumsal öğrenme sürecini de hızlandırır. Farklı gelecek senaryolarında kurumun güçlü ve zayıf yönlerinin yanı sıra karşılaşacağı fırsat ve tehditlerin belirlenmesi, bazı deneyimleri yaşayarak öğrenme maliyetine katlanmadan elde etmeye yardımcı olur.

Bu nedenlerle, stratejik planlamada senaryo kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır. Çünkü stratejik bir zihniyete sahip olanlar, olayları takip etmek ve bunlara tepki vermek yerine, onları yönlendirme fırsatı yakalamaktadır. Gelecekte başarılı olmanın yolu, geleceği hazırlamaktan geçmektedir.