Yeni bir iş alanına adım atmak isteyen şirketler, doğru kaynak dağılımı için başarı şanslarını dikkatlice analiz etmelidir. Bu bağlamda, yeni iş kollarındaki başarıyı etkileyen unsurları anlamak, mevcut sektörlerindeki başarılarını başka alanlara taşımak isteyen şirketler için kritik öneme sahiptir.

Yeni bir sektörde başarılı olabilmek için ilk olarak ekonomik ölçeği hızla yakalamak gerekir. Çoğu şirket, sektöre başlangıçta küçük yatırımlarla girerek zamanla genişlemeyi tercih etmektedir. Ancak, ekonomik ölçek elde edilmeden maliyet rekabetinin zorluğu göz ardı edilmemelidir. Deneme aşamasından sonra hızla ölçeklenme kabiliyetinin değerlendirilebilmesi oldukça önemlidir. Ekonomik ölçek, sadece üretimle sınırlı kalmamalı; tasarım, iletişim ve dağıtım alanlarında da etkili bir şekilde uygulanmalıdır. Örneğin, otomotiv sektöründe yalın üretim yöntemleri ile üretim ölçekleri azaltılmasına rağmen, marka ve tasarım oluşturmada ölçeklerin artması yeni girişimciler için zorluklar yaratmaktadır. Temizlik ürünleri sektöründe ise, üretim ölçeği önemli olmasa da pazarlama ve dağıtım kanallarında güçlü bir ölçek yakalamak gereklidir.

Mevcut iş deneyimlerinin yeni sektöre aktarılması açısından, hem mevcut hem de yeni sektörlerdeki başarı unsurlarının doğru bir şekilde analiz edilmesi gerekir. Şirketlerin farklı iş yapış şekillerine adaptasyon süreci zor olabilir; bu nedenle müşteri portföyü, dağıtım kanalları ve tedarikçilerde ortak unsurların bulunması başarı şansını artırmaktadır.

Deneyim değerlendirilirken, sadece kritik yetkinlikler değil, tamamlayıcı yetkinliklerin de göz önünde bulundurulması önemlidir. Yeni bir işe girişte farklılık yaratmak, genellikle bu tamamlayıcı unsurların gücüne dayanmaktadır.

Yeni iş alanında hedeflenecek müşteri kesitlerinin belirlenmesi de dikkat edilmesi gereken bir unsurdur. Yeni sektördeki deneyim, dikkate alınmamış bir müşteri segmentine hizmet ederek elde edilebilir; bu da yoğun rekabetle karşılaşmadan deneyim kazandırabilir. Örneğin, 1980’lerde Japon otomotiv firmaları, ABD pazarına büyük firmaların önemsemediği küçük otomobillerle girerek gençleri hedef almış ve zamanla rekabet güçlerini artırmıştır.

Yeni girilecek iş alanının ürün yaşam eğrisi de başarı ihtimalini etkileyen bir faktördür. Yeni büyüyen bir sektöre giriş, genellikle daha kolay ve başarı şansı daha yüksektir. Düşüşte olan veya fazla kapasiteye sahip bir sektöre giriş, başarı şansını azaltabilir.

Sektörün gerektirdiği bilgi düzeyi ve bu bilginin türü de başarıyı etkileyen önemli unsurlardır. Müşteri analizi önemliyse, sektöre yeni giren bir şirketin rekabet gücü oluşturması zor olabilir. Yeni teknolojilerin öne çıktığı sektörlerde, bu tür bilgilere sahip olan şirketlerin sektör dışından giriş yapması daha kolaydır.

Sonuç olarak, yeni bir sektöre adım atmayı planlayan şirketlerin birçok hazırlık yapması gerekmektedir. Bu hazırlıkları zamanında gerçekleştiremeyen şirketlerin yeni iş hayalleri suya düşebilir. Özellikle yeni sektördeki mevcut ve potansiyel rakiplerin stratejilerini belirleyebilmek ve hangi farklılıkları yaratacaklarını netleştirmek, başarı ihtimalini artıracaktır.