Dünya sürekli bir değişim içindedir ve şirketler her gün yeni kavramlarla karşılaşmaktadır. Bu kavramlar bazıları hızla moda olurken, bazıları zorunlu standartlara dönüşmektedir. Kurumlar bu kavramları tanımak ve gönüllü ya da zorunlu olarak uygulamak durumunda kalmaktadır. Ancak, yeni bir kavramın tam anlamıyla benimsenmesi ve tüm kuruma yansıması konusunda başarılı olanların sayısı oldukça azdır.

Peki, yeni kavramların kurumsal olarak benimsenmesi ve etkin bir şekilde uygulanmasında başarı sağlayan şirketler hangi yaklaşımları benimsemektedir?

Öncelikle, yeni kavramların kurumsal olarak üst yönetim tarafından sahiplenilmesi, yönetim kurulunda ana gündem maddesi olarak ele alınması ve kurumsal stratejilerle entegrasyon sağlanması gerekmektedir.

Sonrasında, başarı kriterlerinin belirlenmesi; geçmiş verilere dayanan analizlerin yapılması; ve en iyi uygulamaların incelenmesiyle, kurumun gelişim potansiyeli göz önünde bulundurularak ulaşılabilir hedeflerin oluşturulması önemlidir.

Bu hedeflere ulaşması beklenen çalışanların performans değerlendirme kriterleri arasına bu başarı kriterlerinin eklenmesi ve uygun teşvik sistemlerinin kurulması, uygulama etkinliğini artırmaktadır.

Elbette, hedeflerin net, ölçülebilir, ulaşılabilir, sonuç odaklı ve zaman kısıtlamalı olması; dönemsel raporlamaların dikkatlice izlenmesi ve yönetim tarafından olumlu ya da olumsuz gelişmeler hakkında bilgi verilmesi gerekmektedir. Bu yaklaşım, yenilikçi kavramların uygulanmasında öğrenme hızını artırdığı gibi konunun sürekli gündemde kalmasını ve gerekli kaynakların sağlanmasını da kolaylaştırmaktadır.

Yeniliklerin tüm paydaşları nasıl etkileyeceği konusunun başlangıçta ele alınması, olası etkilerin tespit edilmesi ve paydaş beklentilerinin uyumlu hale getirilmesi için etkin iletişim planlarının oluşturulması gerekmektedir. Olumsuz etkilenecek paydaşlar için önleyici yaklaşımlar geliştirilmesi, onların desteğini kazanmak için önemlidir.

Yeniliklerin uygulanmasındaki engellerin aşılması için kamu otoriteleri ile lobi faaliyetleri yürütülmesi ve yeniliğin getireceği sistemsel kazanımları gösterecek bilimsel araştırmalar yapılması da faydalı olmaktadır.

Yeniliğin getireceği riskler ve fırsatlar önceden belirlenmeli, riskleri azaltıcı tedbirler alınmalı, başarıların yaygın paylaşımını sağlayacak iletişim stratejileri ve öncü uygulamaların ödüllendirilmesi ile değişim süreci hızlandırılmalıdır.

Yeniliğin değer zincirine yayılmasını sağlamak için örgütlenmelerin desteklenmesi, gelişmelerin üçüncü taraflarca denetlenebilir hale getirilmesi ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılması, değişimin kalıcılığı için önem arz etmektedir. Sun Tzu’nun, Cortéz’in Meksika’yı fethetmesi ve Tarık bin Ziyad’ın İspanya’daki başarıları gibi geri dönüşü güçleştirerek herkesin yeniliği benimsemesine yönelik daha kararlı çaba göstermesine olanak tanır.

Özetle, yeniliği keşfetmek ve uygulama kararı almak, yenilikçi kavramların kurumsal olarak benimsenmesi ve etkin bir şekilde uygulanması için yeterli değildir. Kurumsal benimseme ve etkin uygulama için yeterli kaynakların seferber edilmesi ve planlı bir yönetim sürecinin uygulanması şarttır.