Yurt Dışı Hizmet Faturası: Çeşitleri, Vergilendirme ve Faturalandırma Süreçleri
### Yurt Dışı Hizmet Faturası: Çeşitleri, Vergilendirme ve Faturalandırma Süreçleri
Yurt dışı ile gerçekleştirilen alım/satım işlemlerinin faturalandırma süreçleri, birçok işletme için karmaşık bir hal alabilir. Bu karmaşıklığın üstesinden gelmek ve faturalandırma işlemlerini hızlandırmak amacıyla e-ihracat fatura hizmetleri önemli bir rol oynamaktadır. Yurt dışından kesilen faturalar, sektörel bazda çeşitlilik göstermektedir. Bu makalede, yurt dışı hizmet faturası kavramı, çeşitleri ve vergilendirme süreçleri üzerinde durulacak, ayrıca Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşması’nın önemi detaylı bir şekilde açıklanacaktır.
Yurt dışı hizmet faturası, yurtdışında sunulan bir hizmetin faturalandırılmasını sağlayan resmi bir belgedir. Bu faturalar, vergi mükellefleri için oldukça önemli bir belge niteliği taşımaktadır. Faturalama süreci, yalnızca hizmetin niteliğine bağlı değil, aynı zamanda hizmetin sunulduğu ülkenin vergi mevzuatına da tabidir. Faturaların düzenlenmesi esnasında dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan biri, iki ülke arasındaki vergi yasalarının farklılıklarıdır. Bu nedenle, faturalandırma işlemleri dikkatlice yürütülmeli ve gerekli belgeler eksiksiz olarak hazırlanmalıdır.
Yurt dışı hizmet faturası çeşitleri, hizmetin niteliğine göre farklılık gösterir. Aşağıda yurt dışından gelen fatura çeşitleri detaylı olarak açıklanmaktadır:
1. **Hizmet ve Danışmanlık Faturaları:** Bu tür faturalar, genellikle belirli bir uzmanlık alanında danışmanlık hizmeti sunan firmalardan alınmaktadır. Örneğin, Rimuut gibi platformlar üzerinden alınan hizmetler bu kategoride yer alır.
2. **İnternet Reklamları ve Sponsorluk Faturaları:** Online platformlar üzerinden sağlanan reklam hizmetlerine ait faturalar, Google, Facebook, Instagram ve Snap gibi firmalardan alınan hizmetleri kapsamaktadır.
3. **SAAS Faturaları:** Software as a Service (SAAS) kapsamında sunulan hizmetler, örneğin Linkedin, Slack, Pipedirve gibi firmalardan alınan hizmetlerle ilgili faturalardır.
4. **Yazılım Faturaları:** Yazılım lisanslarının alımı için kesilen faturalar, SAP, Oracle, Unity gibi firmalardan alınmaktadır.
5. **Alan Kullanım Faturaları:** Bulut hizmetleri sunan AWS ve Google Cloud gibi firmalardan alınan faturalardır.
6. **Gayrimaddi Hak Faturaları:** Lisans ve know-how gibi gayrimaddi hakların kullanımına dair kesilen faturalar bu kategoriye girmektedir.
7. **Komisyon Faturaları:** Yurt dışında yapılan ticari işlemlere dair komisyon hizmetleri için kesilen faturalardır.
Yurt dışı faturaları, iki ülkenin (yurt dışı ve Türkiye) vergi kanunlarının farklı olması nedeniyle karmaşık bir vergilendirme sürecine tabidir. Yurt dışında kesilen bir fatura, ilgili ülkenin vergi dairesine kurumlar vergisi ödemesi gerektirmektedir. Aynı zamanda Türkiye’deki vergi idaresi, bu fatura üzerinden stopaj almak isteyebilir. Bu tür vergilendirme sorunlarını aşmak için ülkeler arasında Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşması (ÇVÖA) imzalanmaktadır.
Çifte vergilendirme, bir gelirin birden fazla ülkede vergilendirilmesi anlamına gelir. Yani, aynı gelirin elde edildiği ülkede vergilendirilmesinin yanı sıra geliri elde edenin yerleşik olduğu ülkede de vergilendirilmesi durumunu ifade eder. Bu durumu ortadan kaldırmak amacıyla ülkeler arasında ÇVÖA yapılmaktadır. ÇVÖA sürecinde, faturayı kesen firmanın hangi ülkede kurulu olduğu ve merkezin bulunduğu yer önem taşır. İlgili kişi veya firmanın ülkedeki vergi mükellefiyetini gösteren "Mukimlik Belgesi" incelenir.
Gelirin türünü belirlemek ve kimin hangi oranda vergilendirme yapacağına karar vermek için faturaya konu olan hizmetin iki ülke arasında imzalanan ÇVÖA’nın hangi maddesine veya paragrafına girdiğine bakmak gerekmektedir. ÇVÖA sürecinde dikkat edilmesi gereken adımlar şunlardır:
1. **Hizmet aldığınız firma hangi ülkede kurulu?** Mukimlik belgesi gereklidir.
2. **Bu ülke ile Türkiye’nin imzaladığı ÇVÖA var mı?** Eğer bir anlaşma yoksa sadece %20 stopaj uygulanır.
3. **Faturaya konu edilen hizmet, bu anlaşmanın hangi maddesine girer?**
4. **Hizmet Türkiye’de mi yoksa yurt dışındaki bir proje için mi kullanıldı?** Eğer hizmetten Türkiye’de fayda sağlanmadıysa, KDV veya stopaj olmayacaktır.
Yurt dışı faturalarının kullanımı, sektöre göre farklılıklar göstermektedir. Özellikle hizmet, SAAS ve alan kullanım faturalarının Türkiye’de kullanılabilmesi için iki ülke arasında ÇVÖA bulunması gerekmektedir. Bu durumda KDV hesaplanması (KDV2) gerekmektedir. Kurumlar vergisi açısından değerlendirme yapılırken, mali idare yurt dışından gelen faturaları "gayri maddi hak" kapsamında değerlendirmektedir. Tüm yazılım ve hizmet faturalarından stopaj hesaplanması istenmektedir. Ancak bu görüş, bazı durumlarda tartışmalıdır. Özellikle SAAS, alan kullanım ve aylık kullanım bedeli olan faturaların "ticari gelir" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Yazılım faturalarının Türkiye’de kullanılabilmesi durumunda da benzer bir süreç geçerlidir. Yazılım faturaları, Türkiye’de kullanılabilir; ancak iki ülke arasında ÇVÖA olması şartıyla KDV hesaplanması gerekmektedir. Mali idare, bu faturaları "gayri maddi hak" kapsamında değerlendirse de, eğer yazılım üzerinde değişiklik veya kopyalama hakkı yoksa, “ticari gelir” olarak değerlendirilmektedir.
Danışmanlık ve serbest meslek faturaları için ise, hizmeti veren kişi veya kişilerin Türkiye’de 183 günden fazla kalmaları durumunda stopaj hesaplanması gerekmektedir. Eğer 183 günden az kalıyorlarsa, stopaj hesaplamasına gerek yoktur.
Özellikle Rimuut gibi platformlar üzerinden faturalandırma yapıldığında süreçte birtakım farklılıklar ortaya çıkabilir. Eğer hizmet Türkiye’de yaşayan birinden alınmışsa ve Rimuut üzerinden faturalandırılıyorsa, hizmet karşılığında fatura Rimuut tarafından kesilir ve hizmet bedeli Rimuut’a ödenir. Bu durumda, hizmet "serbest meslek" kapsamında değerlendirilir ve hizmeti veren kişi Türkiye’de 183 günden fazla kalıyorsa stopaj hesaplanması gerekir. Ancak Rimuut'un faturaları Estonya’dan geliyorsa ve bu durum "ticari gelir" olarak değerlendirilirse, stopaj hesaplanmaması gerektiği ifade edilmektedir.
Sonuç olarak, yurt dışından gelen faturalar söz konusu olduğunda, her zaman konunun mali müşavirle birlikte değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Rimuut’tan gelen faturalar üzerinden stopaj hesaplanması önerilmektedir. Çünkü bu tür işlemler, vergiye tabi bir işlem niteliği taşımaktadır. Yurt dışı hizmet faturalarının doğru bir şekilde yönetilmesi, işletmelerin vergi yükümlülüklerini yerine getirmeleri açısından kritik öneme sahiptir.