Zamanın Uzaklığı: İlişkilerin Dinamikleri ve Ulaşımın Rolü
Uzaklık, genellikle mesafe olarak algılansa da, aslında zamanla ve ilişkilerle ilgili bir kavramdır. Duygusal bağlamda, uzaklık; uzlaşmazlık ve anlaşmazlık anlamına da gelebilir. Aynı evde yaşayan insanların bile birbirine uzaklaşması, bu durumu açıkça gösterir. “Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur” sözü, iki insan arasındaki fiziksel mesafeden ziyade iletişimdeki zorlukların duygusal bağları nasıl etkilediğini ortaya koyar.
Aynı mesafede bulunan iki insanın uzaklığı, iki kitap arasındaki uzaklıktan çok farklıdır. Örneğin, İstanbul'daki bir kütüphaneci ile Los Angeles'taki bir kütüphaneci arasındaki mesafe, iki kitap arasındaki mesafeden çok daha fazladır. İnternet üzerinden erişilebilen kaynaklar, bu iki kütüphanecinin bağlantısını daha hızlı hale getirebilirken, fiziksel mesafe ise iletişimi zorlaştırabilir.
Günümüzde bir İstanbul işadamı, Van gibi günlük uçuşların bulunduğu bir yeri, havaalanı olmayan Kütahya’dan daha yakın hissedebilir. Ancak bu durum, belirli ürünler için değişiklik gösterebilir.
Bu yazının ana hedefi, ‘uzaklık’ kavramını incelemekten çok, şirketlerin misyonlarını anlayarak faaliyetlerini bu doğrultuda yönlendirmelerinin önemine vurgu yapmaktır. Ulaşım teknolojilerindeki gelişmeler ve Türkiye'deki havaalanı yatırımları, uluslararası uçuşları daha erişilebilir hale getirerek uzaklıkları kısaltmıştır.
Ülkemizin üretim süreçlerinde katma değeri yüksek ürünlere yönelmesi, bazı ürünlerin hava yoluyla ulaşımını maliyet açısından daha uygun hale getirmiştir. Özellikle küçük siparişlerin hızlı bir şekilde ulaşımı, Türkiye’nin rekabet avantajlarından biridir.
THY, Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olarak, kriz dönemlerinde bile büyüyen bir şirket olmayı başarmaktadır. Ancak, önemli olan yalnızca hava yolundaki zaman değil, aynı zamanda ilk hareket noktasından (ev veya işyeri) ulaşılmak istenen noktaya varış için geçen tüm zamandır. Bu nedenle, tüm değer zincirindeki zaman kayıplarını azaltmaya yönelik stratejiler geliştirilmelidir.
THY’nin yönetimi, havalimanına ulaşımda yolcu konforunu artırmak için, karayolu ve belediye ile iş birliği yaparak gereksiz duraklamaları azaltmalıdır. Ayrıca, havalimanındaki güvenlik kontrollerinin hızlandırılması için daha fazla geçiş noktası oluşturulması, yolcu memnuniyetini artıracaktır.
Sonuç olarak, THY yönetiminin müşteri beklentilerini aşacak bir kalite anlayışına sahip olması gerekir. Müşterilerin toplam çevrim sürelerini kısaltmak için tüm değer zincirini dikkate alarak çalışmaları, şirketin başarısını sürdürülebilir hale getirecektir.